Tuesday, June 26, 2012

'Kimse Size Tanıklık Etmeyecek'

RÜYA YÜKSEL/BİRGÜN

Gazetecilere Özgürlük Platformu(GÖP)  tarafından düzenlenen Tanıklık Günleri’nin 15’incisi dün Çağlayan’da İstanbul Adalet Sarayı önünde gerçekleştirildi.

Eylemin açılış konuşmasını Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü ve Belediye-İş Sen. 2No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm yaptı. Gülüm, konuşmasında gazetecilere yönelik baskının tek örnek olmadığına değinerek;  adaletten, eşitlikten, kardeşlikten yana olan, muhalif olan herkese, aydınlara, sosyalistlere ve en son KESK’e yönelik baskıların artarak devam ettiğinden söz etti.

DÜN BURADA TANIKTI, BUGÜN SANIK
İbrahim Çiçek adına Atılım editörlerinden Sıtkı Güngör tanıklık yaptı. 10 gün önce Füsun Erdoğan için tanıklık eden, yıllarını sosyalist basın geleneğine veren İbrahim Çiçek’in bugün “terörist” olmakla suçlandığına ve gözaltında olduğuna dikkat çeken Güngör, 14 Ocak’ta Yeni Şafak gazetesinin İbrahim Çiçek’i hedef gösteren haberlerine de değindi. İbrahim Çiçek’in Newroz eylemlerini yönetmekle suçlanmasında suçlandığını belirten Güngör sözlerini “İbrahim Çiçek, dün burada tanıktı, bugün sanık durumunda. Özel yetkili savcılarca tutuklanmak isteniyor. Tutuklayabilirler; ama ne onu, ne bizi vazgeçirebilirler. Halkın vicdanından, ezilenlerin adaletinden sizi hiç kimse kurtaramayacak. Kimse size tanıklık etmeyecek” diyerek tamamladı.

BİZ AYNI SUÇU HALA İŞLİYORUZ

Özgür Gündem gazetesinden Nurettin Fırat ve DİHA’dan Ramazan Pekgöz adına Oğuz Ender Birinci tanıklık yaptı. Birinci, Kürt özgür basınına yönelik baskıların yeni olmadığını, gazetecilerin AKP’nin Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikası sonucu içeride olduklarını söyledi. Gazetecilerin kendilerini rehin olarak tanımladıklarına, geniş Kürt halk kitlelerinin sokakta haklarını talep ettiklerine ve arkadaşlarının tek suçlarının da bu taleplerin sözcülüğünü yapmak olduğuna dikkat çeken Birinci, şöyle devam etti:  “Savcılar Abdullah Öcalan’la, Murat Karayılan’la aynı talepleri neden savunuyorsunuz diye soruyorlar. Demokratik özerklik istemek, uluslar arası evrensel demokratik taleplerdir. Savcılar ‘Neden hükümetin açılımını desteklemiyorsunuz?’ diye soruyorlar. Çünkü dilimizi yasaklıyor. Bunlar suçsa biz aynı suçu hala işliyoruz..” Gazetecilerin, Roboski gibi katliamları ortaya çıkardıkları için ve fikirlerinden dolayı tutuklu olduklarına değinen Birinci, "Başbakan 'Zulm ile abad olunmaz' diyor. Zulm eden karşılığını bulur” dedi.

AKP HÜKÜMETİ DARBECİ BİR HÜKÜMETTİR

Yine Özgür Gündem’den Sibel Güler ve Yüksel Genç adına, BDP Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, sadece Sibel Güler ve Yüksel Genç’le değil, Nurettin Fırat ve Ramazan Pekgöz’le de birlikte başarılı çalışmalar yürüttüklerinden bahsetti.  Koçali, Yüksel Genç’in geçtiğimiz hafta içinde Radikal’de yayımlanan, Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu ve Güneri Civaoğlu’nun alıntıladığı yazısından söz etti. Genç’in 1. Barış Grubu ile geldiğine, silahını bırakıp sivil alanda mücadele etmek için gazeteciliğe başladığına dikkat çeken Koçali,  “Eğer silahını bırakan, demokratik zeminde mücadele eden birini içeri atarsan bu kan nasıl duracak?” diye sordu.  Bu gazetecilerin hafızalarına, zekalarına, enerjilerine ve birikimlerine hayran olduğunu belirten Koçali, “Başka bir dünyayı seçseydiler dolarla maaş alan gazeteciler olurlardı. Gerçekleri yazmayı tercih ettikleri ve bunu başarıyla yaptıkları için onlarla gurur duyuyorum. Gerçekleri anlatmanın bedeli bu iktidarın döneminde cezaeviymiş. AKP hükümeti darbeci bir hükümettir. Yerel yönetimlere, sendikalara, gazetecilere, siyasete darbe vuruyor” diye konuştu.

Tanılık Günleri 28 Haziran’da sona erecek. GÖP, 29 Haziran Cuma günü saat 19.00’da İstiklal Caddesi Tünel çıkışından Taksim Meydanı’na “Zindanlar Boşalsın-Gazetecilere Özgürlük” adlı bir yürüyüş gerçekleştirecek. Yürüyüş, saat 20.00’de Taksim Meydanı'nda yapılacak basın açıklaması ile son bulacak.