Wednesday, May 1, 2013

Türkiye’de Roman Olmak


 Turan Eser

AKP’nin “Roman Açılımı” Romanların hüsranı oldu. Romanlar mahallesizleşti. Hüsranlarını duvarlara “Hırsız AKP” yazarak ifade ettiler. Çünkü mahalleleri rantsal alana dönüştürülmüştü.
Tarlabaşı, Sulukule ve Sarıgöl’de “Roman açılımı” yoktu. “Kentsel dönüşüm” uğramış mahalleler ve buldozerler parçalanmış yaşam alanlarını vardı. Rantsal alan projeleriyle, yaşamları üzerinde inşaatlar yükseliyordu. Romanları birbirinden uzaklaştırdı, yerlerinden, hikâyelerinden, kültürlerinden ve evlerinden kopardılar.

AYRIMCILIKLA YAŞAM

Nüfusları kimine göre yarım milyon, kimi verilere göre 5 milyon! Sayıları ne olursa olsun, Romanlar, Türkiye’de, ötekileştirmeye, ayrımcılığa maruz kalıyor. Suçla ilişkilendirilmenin ve sosyal dışlanmanın en acı ve soğuk yüzünü yaşıyorlar.

Romanlar, sistematik ayrımcılığın ve sosyal dışlanmanın sonucu, kendi içinde kapalı ve yoksulluk içinde yaşamaya sürüklenmiştir. İş güvencesiz, sosyal güvencesiz işlerde çalışmaya, ayakkabı boyamaya ve merdiven silmeye devam ediyorlar. Sosyal devlet yerine, sadaka devleti anlayışıyla, aş evlerine olan muhtaçlık halleri bitirilmedi. Okullarda ayrımcılık ve dışlama devam ediyor. Yaşam alanları, asgari geçim düzeylerinin çok altında yerlerde yaşamaya terk edilmiştir. Sağlıksız çevre koşullarında yaşamak zorundalar.

ROMANLARA HÜSRAN, CEMAATLERE RANTSAL AÇILIM


Roman açılımın sonucu fiyasko! Romanlar lehine tek bir iyileşme yok! Aksine kötüleşme var. Romanların Sulukule’den ve Sarıgöl’den sürgün etmek zorunda kalıyor! Kentsel dönüşümün mağduru olup ve zorunlu göçe zorlanıyor. AKP hükümeti, samimiyetten uzak sahte “Roman açılımı” ile Romanların hayalleri, umutları ve beklentileriyle, rantsal açılım yaparak alay etti.

Dün AKP açılımıyla Sulukule’deki evleri yıkıldı, Sarıgöl’e sürgün edildiler. Şimdi Sarıgöl’ü yıkıyorlar! Yıkılan her ev için, Roman ailelere 20 bin TL veriyorlarmış. Şimdi yeni sürgüler Romanları bekliyor. AKP’li belediyeler Sulukule ve Sarıgöl örneğinde olduğu gibi Romanlara sürgün yaşatırken, Romanların yaşam alanlarından yaratılan rantsal alan, AKP’li belediyelerce rant zengini İslamcı şirketlere peş keş çekilmektedir.

Yıkılan roman evlerinin üzerine, 775 konut yapıyorlar. Her birini 180 bin TL ile 220 bin TL arasında satacaklar! Üstelik fahiş fiyatlarla, Romanların burada oturması imkânsız kılınmış! Yani, minareyi çalan kılıfını da hazırlamış. Yıkılan sadece Romanların Mahallesi ve evleri değil, aynı zamanda umutları. Mahallenin kuruluşundan beri, yıllardır oturanlara “işgalci” muamelesi yapılırken, kentsel dönüşüm adı altında rant dönüştürme operasyonun başındaki AKP’li yerel yönetimler “işgalci” konumlarına hukuksal kılıf buluyorlar.

Özetle; AKP’nin Roman açılımından, sürgün ve sosyal dışlama çıktı. “Roman açılımı” propagandaydı, “rantsal dönüşüm” ise hakikat. Romanlar Sarıgöl’de evlerinin önüne Roman açılımının sonuçlarını “Hırsız AKP” ve “Zengin dostu AKP” yazarak anlatıyor. “Hırsız değil insanız” diyerek taleplerini sıralıyorlar.

ROMAN OLMAK GERÇEKTEN ZOR

Mülkiyet güvencesinden mahrumlar,
     Mahalleleri AKP’li Belediyeler tarafından rantsal alana dönüştürülüyor.
    
Eğitim kurumlarında yaşadıkları ayrımcılık, eğitimde dışlanmalarına neden oluyor.
Düzenli bir iş hayatına veya sosyal sigorta güvencesine sahip değiller.
Kamu kurumlarında ve sosyal hayatta dışlanmanın mağduriyetlerini yaşıyorlar.
Çalışma hayatında Romanlara klişeleşmiş önyargı ve ayrımcılık sürüyor.
Sağlık hizmetlerine erişim Romanlar için, kimlik kartlarının olmaması nedeni ile sınırlı ve sorunludur.
AKP hükümetinin, Romanların sorunlarına ve taleplerine ilişkin politik ve sosyal tutum belgesi yoktur. Ayrımcılığa ve sosyal dışlanmaya karşı eşit haklar düzeyinde Romanların sosyal bütünleşmesini sağlamak mümkündür. Bunun içinde ayrımcılıktan arınmış, sosyal bir politikaya gerek vardır.