İzmir’de Haziran İsyanı sırasında polisin
direnişçilere saldırdığı 2 Haziran günü sahil kenarında oturan genç bir
kadının saçını çekip copla saldıran iki polis hakkında “Görevi kötüye
kullanmak” suçundan 1-3 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı
Geçtiğimiz
yıl 2 Haziran’da, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda polisler Gezi Parkı
direnişi ile dayanışma için sokağa çıkanlara saldırmıştı. Bu sırada
Kordonboyu’nda rıhtım üzerinde oturan gençlere polis saldırdı. Üç polis
buradaki gençleri coplarken biri de genç kadının saçını çekti. Bu
görüntüler Türkiye genelinde büyük tepkiye neden oldu. İçişleri
Bakanlığı’nın görevlendirdiği Mülkiye Müfettişi Arif Yıldırım ile Polis
Başmüfettişi Osman Babadağ, sözkonusu iki polisi kask numaralarından
belirleyip soruşturma açtı. Müfettişlerin önce pasif göreve çektiği iki
polis daha sonra açığa alındı. İzmir Barosu’da saç çeken polislerin
cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Müfettişlerde
sanık polis memurları hakkında dava açılması için hazırladıkları dosyayı
Valiliğe verdi. Valilik de dosyayı olayı soruşturan Cumhuriyet
Savcısı’na gönderdi.
“Yorgun ve uykusuzduk”
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, müfettişlerin hazırladığı dosya
ve baronun şikayetini incelemeye aldı. Savcı, sanık polis memurları ile
tanıkların ifadelerini aldı. Polis memurları görüntülerde yer alan
kişilerin kendileri olduklarını, mağdurların kendilerine hakaret
ettiklerini, ayrıca olaylar sırasında üç gün uykusuz ve yorgun
olduklarından dolayı davranışlarına hakim olamayıp, böyle bir eylemi
gerçekleştirdiklerini söyledi.
“Görüntülerde hakaret yok”
Savcı, hazırladığı iddianamade olayın detaylarını tüm ayrıntılarıyla
anlattı. Savcı, görüntülerde yer alan ve kimlikleri tespit edilemeyen
erkek şahısa polis memuru M.K.’nın elindeki copla iki kez sırtına
vurduğunu, beyaz tişörtlü bayanın da saçını çekip, sırtında bulunan
çantaya copla vurduğunu, görüntülerde yer alan üçüncü polis memuru
M.B.’nin ise sanık polislere copla vurmaması için “vurma” diye
bağırmasının ardından sanıkların eylemine son verdiğini belirtti. Savcı,
ayrıca, görüntüyü çeken muhabir ile sanıkları uyaran pobisin de
ifadesinin alındığını, bu kişilerin ifadelerinde, mağdurların sanıklara
karşı hakaret ettiklerine veya saldırdıklarına dair bir bilgilerinin
olmadığı ve kamera kayıtlarında da mağdurların iddia edilen şekilde
hareket ettiklerine dair bir görüntü bulunmadığını vurguladı.
‘Zor kullanma yetkilerini aştılar’
Cumhuriyet Savcısı, iddianamede, yukarıda ayrıntılı olarak anlattığı
gibi sanıkların olay tarihinde meydana gelen 2911 sayılı yasaya
aykırılık teşkil eden “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerini” sonlandırılmak
amacıyla görevli olduklarını, fakat olaya karışmayan ve sahil kenarında
oturan bayan ve erkek arkadaş grubu içerisinde bulunan şahıslara karşı
“Hukuka aykırı” olarak zor kullanma yetkilerini aşarak gereksiz yere cop
vurmak ve tokat atmak suretiyle vatandaşları darp ettikleri, bu nedenle
görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek suçsuz vatandaşların
mağduriyetine neden olacak ve kamuoyunda “Türkiye Cumhuriyeti Devletini
ve Kolluk Kuvvetlerini zan altında bırakacak eylemlere” neden olarak
görevlerini kötüye kullandıklarını ve bu nedenle sanıkların “Görevi
kötüye kullanma” suçundan yargılanmaları için dava açtığını, ayrıca
mağdurların kimliklerinin tespit edilmemesi nedeniyle de sanıklar
hakkında etkili eylem suçundan dava açma imkanı bulunmadığını belirtti.
Sanık polis memurları önümüzdeki günlerde hakim önüne çıkacak.
Kaynak:DHA