Sunday, February 24, 2013

Kadınım ve Vicdanen Reddediyorum!



 “Vicdanî retçi” sadece erkeklerin kullanabileceği bir sıfat değildir. Bir kadın olarak ben de vicdanen reddediyorum.

Elif Kara yazdı

Vicdanî ret, sanki sadece erkeklerin veya eşcinsellerin kullanabileceği bir sıfatmış gibi algılanıyor. Birkaç kez bazen spontane olarak bazen de bilinçli olarak askerlik meselesinin konuşulduğu ortamlarda “Sen ne düşünüyorsun?” sorusu sorulduğunda veya bu sorunun sorulmasını beklemeden “Ben de vicdanî retçiyim” veya “Ben de vicdanen reddediyorum” cümlesini kuruyorum. Aldığım ilk tepki “Ahahhah o nasıl oluyor?” şeklinde bir garipsemeden ibaretti.

Aslında bu konu erkek tekelinde değil. Bu konuda biz kadınların da düşüncelerinin önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dün bu sitede okuduğum bir yazı, askerde insanların kendi benliklerinden nasıl uzaklaştırıldığını, nasıl düşünen değil, yapan insanlar haline getirilmeye çalışıldığını özetliyordu.

Tekrar hatırlamak gerekirse, gerekçesi her ne olursa olsun: “Savaşta önce gerçekler ölür, sonra çocuklar.” Orduların öldürdüğü gerçeklerden ilki insanın “insan” oluşudur, ikincisi de orada ölen her insan bir ananın çocuğudur.

Kadınlar, askere sadece erkekler alındığı için “askerlik” meselesinden azade değiller. Biz de varız. Orada öncelikle; abimiz, erkek kardeşimiz, sevgilimiz, kocamız, en yakın ve yakın olmayan dostlarımızın ve cinsel yönelimi ne olursa olsun “oğlumuzun”, “insan” olduklarını unutmaları için verilen savaşa karşı çıkıyorum. Hangi kanun belki de dürbünüyle göremediği, ama sivil hayatta farkında olmadan yanından yürüyüp geçtiği ve kendisine tek bir zararı olmayan insanın kanını dökmeyi sırf sırtına giydiği üniformanın renginden dolayı “hak” olduğunu ve kan dökmenin mükâfatlandırılacağını kabul ediyorsa, o kanuna karşı çıkıyorum. Ve hayır, vicdanımı şehitlik rütbesiyle rahatlatamayacağım. Bu yüzden o silahın ele alınmasını bile vicdanen kusurlu buluyorum.

“Vicdanî retçi” sadece erkeklerin kullanabileceği bir sıfat değildir. Bir kadın olarak ben de vicdanen reddediyorum. Gelecekte anne olduğumda çocuğuna “barış”ı tembihleyecek bir ana olarak, askerlik dayatmasına göğüs germeyi üzerime bir hak kabul ediyorum. Sadece mücadelemize bir mücadele daha eklenmiş olur.

Sorun değil.

Biz kadınlar cesur ve kuvvetliyizdir.

Kadınların desteğinin eksik olmaması arzusuyla…